KORE DÜNYASINA NASIL ADIM ATTIM? (DÜŞLERİMİN PRENSİ)

            
           Bu benim ilk blog yazım. Yazacağım konuyu seçtim adından da anlaşılacağı gibi bende bir kore tutkunu oldum ve bu konuda yazmaya karar verdim. Çünkü her gün mutlaka ya kore dizisi izliyorum ya da müziklerini dinliyorum. 

            Şimdi ülkemizdeki herkesi bir kore dizisi izleme tutkusu sardı. Artık Türk dizilerini bıraktık ve kore dizilerini izlemeye başladık. Özellikle de üniversitede ve lisede okuyan arkadaşlardan kore dizisilerini bilmeyen ve izlemeyen oldukça azdır. Bundan adım gibi eminim :) Hele hele üniversitede okuyup da yurtta kalan öğrencilerin akşamları yaptığı açıp pcyi tabiki kore dizilerinden izlemek. 

             Peki bende nasıl başladı bu kore sevdası? Hemen başlıyorum anlatmaya. Kore dizisi izleyipte bilmeyen yoktur. Hani trt1 de yayınlanan düşlerimin prensi diye bir dizi vardı. İlk o diziyi izlemiştim. Genelde herkesin izlediği ilk dizi de odur sanırım. Ve gerçekten çok beğenerek izlediğim bir diziydi. Özelliklede başrolde oynayan kızı çok sevmiştim yoon eun hye. Tabi prensimize de bayılmıştım. O kibirli ukala kendini beğenmiş tavırları ona çok yakışıyordu. Bu diziyi çok eğlenerek izlemiştim. Güldüğüm o kadar çok sahnesi vardı ki. 

Bir gün tekrar bu diziyi izlemek istedim ve internetten yeniden izledim. Sanki diziyi daha önce hiç izlememiş gibi heyecanla bir bölümünü bitirip diğer bölümüne geçiyordum. Sonra internetten oyunculara bir bakayım dedim ve oyuncularla ilgili bilgileri okumaya başladım. Yoon eun hye nin diğer dizilerine bakmaya karar verdim ve böylelikle kore dünyasına adım atmış oldum. Öncelikle izlediğim diziler yoon eun hye nin dizileriydi. Çünkü henüz diğer oyuncularla tanışmamıştım :( Ama sonra hepsiyle birer birer tanıştım ve tanıştıkça da çok memnun oldum :) İşte arkadaşlar benim korelilerin dünyasına girişim böyle oldu.

Korelilerle tanışmamda görev yapan dizinin adını söyledikten sonra diziden bahsetmeden geçmez olmaz değili mi? Başroldeki kızımızın yani yoon eun hye nin canlandırdığı karakterin adı shin chae-kyung. Çok neşeli biraz sakar cıvıl cıvıl bir karakter. Ve esas oğlanımızı yani prensimizi oynayan joo ji hoonun dizideki adı da lee shin-goon. Shin-goon yukarıda da bahsettiğim gibi kendini beğenmiş ukala ama yalnız bir tip. Bunlar liseye gidiyorlar. Daha 19 yaşındalar. Prensimiz okula arabayla ve korumalarıyla birlikte gelip gidiyor. Neyse fazla uzatmadan konuya geçelim. Prensimizin evlenmesi gerekiyor ve sevdiği kız evlenme teklifini kabul etmiyor. chae-kyungun dedesiyle shin-goonun dedesinin birbirlerine verdikleri söz nedeniyle bu iki gencimiz istemeden de olsa birbirleriyle evlenmek zorunda kalıyorlar. Ve olaylar başlıyor....  Prensimizin kuzeni diğer prens geliyor, oda onlarla aynı liseye gitmeye başlıyor ve chae-kyunga aşık oluyor. Chae-kyung, prensimiz, prensimizin kuzeni ve prensimizin sevdiği kız. Bu dördü arasında geçen harika bir romantik komedi. Şahane bir dizi. Komedi sahnelerinde insanın gülmekten karnına ağrılar girebilir. Bu diziyi 3-4 defa izledim diyebilirm.  İzleyenlerin tekrar izlemek isteyeceği türden. 

Kore dizilerini izleme nedenlerimden de bahsedeyim biraz. Bir kere dizileri çok güzel konuları ilginç oluyor. Peki ya oyunculara ne demeli. Hepsi birbirinden yakışıklı :) Kızlarımızda güzel. Ve bizim ülkemizde olduğu gibi dizi rayting alıyor diye uzattıkça uzatmıyorlar. Yani sıkmıyorlar insanı tam tadında bitiriyorlar. Kore dizileri genelde 16, 20, 24 bölümden oluşuyor. Uzun dizilerde var tabi ama genelde böyleler. İşte bu yüzden bu dizileri izliyorum.....